Kıyamet Filmleri vol.1

Merhabalar.

Bugün oldukça uzun ama bir o kadar da keyifli bir yazının ilk bölümü ile karşınızdayız.Konumuz dünyanın sonunun geldiği kıyamet filmleri.

Aslında bu konuyu işlemeyi yaklaşık bir senedir düşünüyorduk,kafamızda taslak halinde duruyordu.Ancak konunun ve içerdiği filmlerin çok geniş kapsamda incelemesini yapmaya ancak başladık ve ancak bitirebildik.Bu kadar uğraşın sonunda çok güzel bir yazı olduğuna inanıyoruz.

Gelelim yavaştan konumuza.Küçük çapta bir bölgeyi,bir kasaba veya şehri etkileyen değil de direk olarak dünyanın sonunu getiren hadiseleri içeren filmleri elimizden geldiğince toparlamaya çalıştık.Tekrarlamakta fayda var ki konu oldukça geniş bu nedenle gözümüzden kaçan veya yanlış paylaştığımız birtakım şeyler olabilir.Şimdiden affola.

Kıyamet filmleri çoğu sinemaseverin ortak paydada buluştuğu film türüdür.Çoğu kişi ilgi duyar,göz alıcı efektlerin kullanıldığı filmleri internette değil de sinema da izlemeyi tercih eder.Teknolojinin gelişmesiyle herhangi bir filme harcanan paralar da katlanarak arttı.Yüksek bütçeli filmlerin başında gelen kıyamet filmleri de bu teknolojiyi büyük paralar saçarak lehine oldukça kullanır oldu.

Önce efektler iyileşti,sonra 2 boyutlu sinema görüşümüz 3 boyuta çıktı,daha sonra da senaryolar çeşitlenmeye,kalitelileşmeye başladı.Giderek insanların böyle filmlere olan ilgisi artar oldu.Çünkü insanoğlunun en çok merak ettiği şeylerden biri ölümünün ne zaman ve nasıl olacağıdır.Hal böyleyken dünyanın sonunun nasıl geleceği de oldukça merak edilir bir hadise oldu.

Bu merak meşhur Maya'ların kehaneti ile zirveye ulaştı.Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından olan Mayalar birçok kehanette bulundu ancak bunların en önemlisi ve dikkat çekeni şüphesiz ki 2012 kehaneti idi.Mayalar 2012'ye zamanların sonu diyordu.Ancak bu söylem dünyanın sonu demek değil yeni bir çağın başlangıcı demekti:İnsanoğlunun yükselişinin başlangıcı.

Mayalar bunu sadece gelecekteki insanları korkutmak veya tarihe isimlerini kazımak için söylememişlerdi.Bu kehanetlerinin bilimsel bir dayanakları mevcuttu.Dünya tarihte dört defa kutupsal değişim geçirmiştir.Bu veri bilimadamları tarafından da kanıtlanmıştır.Mayalar da bu yükseliş çağının beşinci kutupsal değişim ile gerçekleşeceğini savunmuşlar.O kadar eski bir zamanda böylesi bir bilgiye nasıl sahip oldukları da hala çözülememiş bir sır olarak duruyor.

Bu çalkantılı dönemde hepinizin bildiği inanılmaz efektleri olan,meşhur ama fiyasko bir film çekildi:2012.Çok büyük beklentilerle izleyen insanlar finali ile büyük hayalkırıklığına uğradı.Ve genel olarak vasat bir Hollywood kahramancılığının ötesine geçememiş bir film olarak sinema tarihine geçti.Kıyamet filmleri de 2012 filmiyle zirveye ulaştı.

Biz bugün kıyamet filmlerini konularına göre ayırıp,birkaç güzide örnek vereceğiz sizlere.Filmin konusunu ve film hakkındaki yorumlarımızı kısaca paylaşıp takdirinize bırakacağız.Konumuzu 6 tane kategoride işleyeceğiz.

1)Salgın Hastalık

2)Zombi

3)Doğaüstü Olaylar

4)Uzaylılar

5)Sebebi Açıklanamayan

6)Diğer (Göktaşı,Makine vb.)

Mümkün olduğunca duyulmamış,kaliteli filmleri paylaşmaya çalışacağız.

Buyrun başlayalım.

İlk olarak salgın hastalıklar...

1-SALGIN HASTALIKLAR

Salgın hastalık en popüler kategorimiz.Bu konuda birçok film çekildi.Bazıları klişe olmaktan ileri gidemedi,bazıları ise türünün en iyi veya ilk örnekleriydi.Bizim de en sevdiğimiz film türlerinden biridir ayrıca.

Buyrun film tanıtımlarına başlayalım.

İlk olarak eskiler.

EPIDEMIC (1987)

Salgın hastalık filmlerine değişik bakış açısı getiren bir film ile başlamayı uygun gördük.1987 yapımı sıradışı yönetmen Lars von Trier'in elinden çıkma bir film Epidemic.Konusu da oldukça ilginç:

Bir film yönetmeni ve bir senaryo yazarı 18 aydır bir senaryo üzerinde çalışmaktadır.Yapımcı teslim etmeye 5 gün kala senaryo bilgisayarlarından yanlışlıkla silinir.Yeniden yazmaya çalışırlar ancak senaryoyu hatırlamamaktadırlar.Bunun üzerine çabucak bir araştırma yapıp dünyayı kasıp kavuran bir salgın hakkında senaryo yazmaya karar verirler.Ancak tam da yazmaya başladıklarında senaryolarında anlattıklarına benzer olaylar gelişmeye başlanır...

Kasvetli ve oldukça boğucu bir film Epidemic.İzlerken yer yer sıkılabilirsiniz ancak senaryonun ve bakış açısının farklılığı bir nebze de olsa izlenilir kılıyor filmimizi.Lars von Trier'in sinema tarzını bilmiyorsanız ve daha önce hiçbir filmini izlemediyseniz bu filmden uzak durmalısınız zira yadırgayabilirsiniz.Çaylaklık döneminde hem başrol hem yönetmen olarak rol aldığı film Lars von Trier'in tarzını yavaş yavaş oturtmaya başladığı film olduğu için de ayrı bir yere sahiptir.


DOOMSDAY (2008)

Yıllar önce İskoçya'da ortaya çıkan virüs insanoğlunun neredeyse sonunu getirmiştir.Hayatta kalan bir avuç insan da karantina altına alındıkları yerde ölüme terk edilir.İzole edilen virüs tekrar ortaya çıkınca hükümet bir ekip kurar ve bu ekibi tedaviyi bulmaları için duvarın arkasına gönderir.Duvarın arkasında ne olduğunu ise kimse bilmemektedir...

Doomsday,Resident Evil serisine benzeyen bir senaryoya sahip.Distopik bir yaklaşımla daha önce birkaç filmde de gördüğümüz bir konu anlatılmış:Medeniyetin olmadığı yerde,kaderine terk edilen insanlar neler yaparlar ? Kurguda yer yer kopukluk olmasına rağmen sürekli yükselen temposu ile gayet başarılı bir kıyamet filmi.Resident Evil serisini izleyip beğenenler için birebir ilaç gibi bir film.
Kaçırmayın.

THE INVASION (2007)

'Savaşın,acının,gözyaşının olmadığı bir dünya aslında insanın insan olmadığı bir dünya demektir.'

Amerika semalarında büyük bir patlama meydana gelir ve Patriot uzay mekiğinin parçaları,yeryüzüne yağmur gibi yağmaya başlar.Yetkililer olaya hemen müdahale etseler de uzay mekiğinin üstündeki bir madde birtakım söylentilere yol açar.Bu madde hem uzayın aşırı soğuğuna hem de atmosferin aşırı sıcağına dayanıklıdır.Psikiyatr Carol (Nicole Kidman) çevresindeki ilginç olayları başta bu patlamayla ilişkilendirmez.Ancak hastalık yayıldıkça Carol bu hastalığa karşı aşı geliştirmeye çalışanların çok daha vahim bir tablo çizdiklerini görür...

The Invasion filmi Robin Cook'un zamanında oldukça dikkat çeken romanından uyarlama bir film.Filmimiz oldukça sürükleyici.İzlerken hiçbir şekilde sıkılıp,üfleyip püfleyeceğiniz cinsten bir film değil.Ayrıca sadece Nicole Kidman'ın güzelliği için bile izlenebilir.Dipnot olarak paylaşalım Nicole Kidman çekimler sırasında bir araba kazası geçirmiş ve ölümün kıyısından dönmüş.

Gelelim diğer filmimize.

THE CRAZIES (2010)

Hatırlayanlar bilir daha önce bu blogda Planet Terror filmini anlatmıştık.The Crazies filmi Planet Terror ile aynı konuya sahip.Bir kasabanın içme suyuna karışan zehirli madde bulaştığı insanları bir canavara dönüştürmektedir.Kasabaya giriş çıkışlar yasaklanınca hastalık bulaşmamış dört kişi canavarlara karşı güçlerini birleştirir ve ölüm kalım savaşı vermeye başlar.

Planet Terror'u Tarantino kara mizahı ile sevmiştik.Bu film ise daha ciddi bir havada geçiyor.Bu türde çekilmiş en güzel filmlerden biri.Filmde gerilim hat safhada.İzlemenizi tavsiye ederiz.

28 DAYS LATER (2002)

Bu türün öncülerinden birinde sıra.Dört dörtlük bir kıyamet filmi.Konusu da şöyle:

Bilimadamları maymunlar üzerinde önemli deneyler yapmaktadırlar.Bu deneyler sonucunda oldukça tehlikeli 'Rage' isminde bir virüs elde ederler.Kontrol altında tutulduğunda tehlikesi yoktur ancak bir grup hayvan hakları koruyucusu maymunlara işkence edildiğini öne sürerek tesise bir gece baskını düzenlerler.Son anda bilimadamı olaya müdahale etmeye çalışsa da bir maymun serbest kalır ve hastalık önce New York sokaklarına sonra da dünyaya hızla yayılmaya başlar.

Özel olarak boşaltılan New York sokaklarından mı bahsetsek,yoksa soundtracklerden mi bilemiyoruz.Filmin atmosferi gerçekten harika başlıyor.Sonrası için sıkıcı veya yavaş ilerliyor diyebilirsiniz ancak bu filmin 2002 yılında yani daha The Walking Dead'ler,World War Z'ler proje halinde bile değilken çekildiğini unutmayın.Zaten filmin başında Cillian Murphy'nin uyanması ile The Walking Dead'te Rick'in uyanmasının çok benzer sahneler olduğunu fark edeceksiniz.Filmin etkilediği yönetmen ve senaristler saymakla bitmez.Serinin devamı olan 28 Weeks Later'ı da dileyenler izleyebilir.

CHILDREN OF MEN (2006)

'Oyun bahçelerindeki sesler susunca umutsuzluk çöktü'

Yıl 2027 ve insan ırkı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.Dünyaya gelen son çocuk 18 yaşındadır ve 18 yıldır doğum olmamaktadır.Sebebi açıklanamayan bir şekilde büyük bir kısırlık dünyayı etkisi altına almıştır.Böylesine bir kaos ortamında Theo Faron (Clive Owen) büyük bir sorumluluk üstlenir:İnsanlığın 'son umudunu' korumak...

Children of Men gerçekten başyapıt niteliğinde bir film.Öncelikle daha önce değinilmemiş bir konuya değiniyor ve farklılığı yakalıyor.Gelecek filmlerinden alışık olduğumuz ışıklı binaları,göz kamaştıran icatları bu filmde göremiyoruz.Filmin geneline bir karamsarlık hakim ve bu detay konuyu daha da vurucu ve gerçekçi kılıyor.Artan temposu,Michael Caine'in yardımcı rolü ve kaos atmosferi ile dört dörtlük bir yok oluş filmi Children of Men.

THE BLINDNESS (2009) 

Jose Saramago'nun aynı isimli kitabından beyazperdeye uyarlanan filmimizde dünyaya bu defa körlük salgını yaygın.Hava yoluyla bulaşan hastalık etkilediği insanı birkaç saniye içerisinde kör ediyor ancak bu körlük normal körlükten farklı olarak karanlığa değil aydınlığa gömüyor hastayı.Hükümet olaya el koyup hastalıktan etkilenenleri karantina altına alır ancak bir süre sonra ortada hükümet diye bir şey de kalmaz.İnsanlar kendi başının çaresine bakmak zorundadır ve bir kadın bu hastalığı taşımasına rağmen kör olmamaktadır.

Jose Saramago'nun herhangi bir kitabını okuduysanız anlamışsınızdır ki gerçekten sıradışı bir yazar.Vermek istediği mesajları okuyucuya iletmek için seçtiği konular da kendisi gibi oldukça sıradışı.Bu değişik konulardan biri de körlük.Vermek istediği mesaj da şu:insanlar birbirini görmeyince ne kadar çirkinleşebilir,ne kadar ileri gidebilirler ? Kitap uyarlaması çoğu filme göre başarılı bir grafik çizen filmimiz sonuna kadar ilgiyi canlı tutuyor ve finali de gayet yerinde.Şiddetle tavsiyemizdir.Ayrıca Jose Saramago'nun kitapları da şiddetle tavsiyemizdir.

Ve son filmimiz.

GAMGI/THE FLU (2013)

Filmle ilgili diyecek lafımız yok.Her ne iş yapıyorsanız bırakın ve izleyin.

Bu türde anlatacağımız filmler bu kadar.Örnekleri çoğaltmak gerekirse;World War Z,Twelve Monkeys,Contagion,Resident Evil Serisi,I Am Legend,Planet of the Apes (yeni seri)...

Yazımızın devamı birkaç gün içinde yayında olacak.Son hazırlıklarla uğraşmaktayız.Yeni yazı gelene kadar salgın hastalık filmleri ile baş başa bırakıyoruz sizi.

İyi Seyirler...

HAYIRLI RAMAZANLAR