Kara Dalya ''Çözülemeyen Elizabeth Short Cinayeti''

       Bundan birkaç sene önce Josh Harnett'ın 30 Days of Night filmini izlemiştim.Akabinde Josh Harnett'ın filmografisinde buldum kendimi.The Black Dahlia filmi gözüme çarptı.Aslında izlediğim filmden önce çekilmiş bir filmdi.Gerçek bir hikayeden uyarlandığını görünce hemen araştırma yaptım ve kendimi inanılmaz bir tarihi olayın bir vahşetin içinde buldum.Black Dahlia cinayeti,Kara Yıldız Çiçeği Cinayeti gibi başlıklar içinde olayın verdiği merakla dolaşıyordum.Siz de bilirsiniz ki gerçek hikayelerden uyarlanan birçok filmi işledik,beraber filmleri inceledik.Ama bugün kü anlatacağım olay hepimizin kanını donduracak cinsten.Hep birlikte 1947 Ocağına,tarihin çözülemeyen gizemli cinayetine doğru yol alalım.

    Tüyler ürperten bu olayın kahramanı 22 yaşındaki Elizabeth Short'tu.Gerçek adı Mia Kirshner lakabı ise keskin bakışlı mavi gözleri ve simsiyah giysileri ile ''Black Dahlia'' olan bu genç kadın 1947'de Los Angeles'te vahşice katledildi.

   29 Temmuz 1924,Massachusetts doğumludur.Babası o henüz 5 yaşındayken 1929 yılında ortadan kaybolur.Arabası evinin yakınında bulunur.Birçok kişi intahar ettiğini düşünsede,birkaç gün sonra karısına geri dönmek için mektup gönderir.Ama karısı geri dönmesini reddeder.Elizabeth yaşına göre oldukça olgundur ve en büyük hayali aktrist olmaktır.

         Elizabeth babası ile birlikte yaşamak için Californaya'ya gider.Ama ikisinin birlikteliği uzun sürmez.Elizabeth'İn eve geç gelmesinden ve sorumsuzluğundan rahatsız olan babası evden gitmesini ister.Santa Barbara'ya yerleşir ve orada içkiden tutuklanır.Reşit olmadığı için tutuklanır.Parmak izi alınır bu olayda ki sonra cesedin tanınmasını sağlayacaktır.Bu olaydan sonra tekrar evine döner ama aktirist olma hayali onu evinde fazla tutmayacaktır.Florida'da çeşitli yerlerde garsonluk yapar.Bazı kaynaklar Elizabeht'in Florida çalışırken Hava Komandosu'nda görevli Matthew Gordon Jr ile tanıştığını ve Gordun'un Hindistan'da görev yaparken Elizabath'e mektup yoluyla evlenme teklif ettiğini belirtir.Elizabeth teklifi kabul eder.Gordon Amerika'ya dönmek üzereyken 1945 yılında bir kazada ölür.Cinayetten sonra bazı söylentiler ortaya çıkmıştır.Gordon'un askeriden arkadaşları ikilinin nişanlandığını,bazı kaynaklarının çocuklarının bile olduğunu söylemiştir.Gordon'un ailesi ise Short'un öldürülmesine takiben çıkan bu iddaaları yalanlamıştır.

     Californiya'nın güneydoğusuna giden Elizabeth,6 ay boyunca süreleri 1 haftayı aşmayacak şekilde otel ve pansiyonlarda yaşar.Cinayete kurban gitmeden 6 ay önce.En son 9 Ocak 1947 yılının akşamı canlı görülen Elizabeth Shortun cesedi 15 Ocak 1947 günü Leimart Park yakınında boş bir arazide bulunur.

      İkiye bölünmüş ve kanı tamamen boşaltılmış bir ceset.El ve ayak bileklerinde işkenceye maruz kaldığına dair darp izleri,vücudunun çoğu yerinde kesikler mevcuttu.Göğüsleri doğranmış ve üzerinde sigara söndürülmüştü.Kanın boşaltıldığını varsayan polisler,cesedin başka bir yerden getirildiğini düşünür.Polis kayıtlarında cinsel organının çim ile doldurulduğunu dosyalara işlerler.Çok kesin olmamakla beraber bazı kaynaklar sperm izlerine rastlanmadığını bazıları ise rastlandığını belirtmekte.Ama ölümden sonra ceset ile anal ilişkiye girildiği tespit edilmiştir.

   

     İnternette Short cinayeti ile ilgili birçok görsellere rastlayacaksınız.Ben yazımda paylaşmak isterdim ama inanın kimsenin bakmaya cesaret edemeyeceği fotoğraflar mevcut.Ben cesede yapılan bazı şeyleri yazdım.Kan donduran birçok detayda yok değil.Evet Short cinayeti kayıtlara Black Dahlia(Kara Dalya) olarak geçti.Los Angeles Polis Departmanı cinayetten sonra binlerce kişiye sorguya çekmiştir.Bunlar içinde şaşıracaksınız Orson Welles'de sorgulanmıştır.

     Cinayet basında büyük yer bulur.60 kişi cinayeti itiraf eder.Savcı birçok kişiyi sorguya,gözaltına alsa da katili bulamaz.Bazı suç yazarlarına kulak verelim.1934-1938 yıllarında Cleveland'da,Cleveland Gövde Cinayetleri işlenmiştir.Suç yazarları bir bağlantı olabileceğini ortaya atar.Ancak polis herhangi bir bağ bulamaz.Gece gündüz polisler çalıştı ancak bırakın katili bulmak herhangi bir ipucuna bile rastlanmadı.Olaylar ile ilgili kitaplar yazıldı.Hatta katil Short'un babası olarak gösterildi.Ancak polis buna itibar etmedi.

      İnişli çıkışlı bir hayat çok kötü bir sonla bitti.Elizabeth Short cinayeti hiçbir şekilde aydınlatılamadı.Brian Da Palma bu esrarengiz olayı 2006 yılında ele aldı.Başrollerinde Josh Harnett ve Scarlett Johansson'un olduğu ''The Black Dahlia'' Kara Dalya filmine bir göz atalım.

          THE BLACK DAHLİA/ CEHENNEM ÇİÇEĞİ

           

            Vizyon Tarihi : 9 Şubat 2007

            Yapım : ABD

            Tür: Dram,Gerilim,Suç

            Süre : 121 Dakika

            Müzik :Mark Isham

            Oyuncular: Josh Harnett,Scarlett Johansson,Aaron Eckhart,Hilary Swank

            Senaryo: Josh Friedman,Mia Kirshner

            Yönetmen : Brain De Palma

       Öncelikle usta bir yönetmen olan Brian Da Palma'nın yönetmen koltuğunda olduğunu ve filmin kadrosunun ilk başta gözümüze çarpan büyük bir etken olduğunu söylemeliyim.Yıldızlar geçidi diyebiliriz.Öncelikle Palma'nın üslubunu seziyorsunuz.Kapsamlı ve çok derin,anlaması güç bir senaryo karşımızda.Olayların bir çorap söküğü gibi ilintili olduğunu ve filmin sonuna doğru filme kapaklanıyorsunuz.Durağan bir yapı sizleri beklemekle beraber ful aksiyon isteyen arkadaşlar umduklarını bulamayacaklar.

     Filmde Elizabeth Short cinayetine hemen giriş yapılmıyor.Sırf Short Cinayeti üzerinden gitmeyen bir film.Eğer öyle olsaydı karşımızda belgesel olurdu.Kitap okur temposunda bir film desem herhalde nokta atışı yapmış olurum.İki dedektifin hem özel hayatlarında hem de iş hayatlarında ki durumlarını,olaylarını dramatik bir şekilde ele almış yönetmenimiz.Öncelikle şu bilgiyi de vermeliyim.Film Short cinayetini ele alan kitaplardan uyarlama.Orada ki bilgiler ışığında ilerlenmiş.

     Benim en çok merak ettiğim nokta,belki de sizlerde anlam veremediniz,filmin ana konusu.Şimdi şöyle ele alalım.Yönetmenin elinde iki yol vardı;

    Birincisi;Elizabeth Short cinayetini başka bir hikaye ile harmanlayıp sunmak ki bu filmde bunu yapmıştır.İki arkadaş polisin Short Cinayeti ile başlayan hikayesi.

   İkincisi;diğer biyografi filmleri gibi sırf Elizabeth Short üzerinden filmde gidilmesi.Çocukluğundan başlayıp,cinayetin işlenmesine kadar ki sürecin anlatılması.Yönetmen Palma'nın böyle bir kurguya girmemesine de hak veriyorum.Sonuçta ortada gün yüzüne çıkmamış,karanlık bir cinayet söz konusu.Sonunu ne ile bağlayacağını yönetmende bilmiyordu.Çünkü ortada katil yoktu.Tamamen ucu karanlık bir dosya.

     Filmin gidişatı detaylı ve ağır.Biraz sıkabilir.Olumsuz noktayı da sizlere bahsetmeden sonlandırmayayım yazımı.Biraz katil kim ? havasında bir film.Bu tarzı sevenlere de selam olsun.Durgunlaşan saatler içinde olsanız da inanın gizem dört bir yanınızda olacak.Hele ki sonunu tahmin edemeyeceksiniz.Beklenmedik bir şekilde gerçekleşiyor.Türünü sevenler için güzel bir yapım sizleri bekliyor.

  İYİ SEYİRLER...