Dyatlov Geçidi Vakası ve Devil's Pass Filmi



        'Dyatlov Geçidi Vakası'; 9 deneyimli dağcının Ural Dağlarında 1959 yılının 2 Şubat gecesinde gizemli ölümlerini belirtmek için kullanılır.Bu esrarengiz olayın sırrı hala çözülememiştir.

      Dyatlov Geçidi Vakası benim en merak ettiğim ve hala okurken bile içimin son derece ürperdiği bir olaydır.O 9 dağcıya o gece ne olmuştur ? Bu olayın sırrı hala çözülememiştir arkadaşlar.Hala gizemini koruyor.Tutarlı bir açıklama yapılmaması bu olayın bir mit gibi kalmasına neden olmuştur.Bu olayı bilmeyenler,öğrendikten sonra içlerinin ürpereceğine eminim.

     Dyatlov Geçidi Vakasını  anlatacağım bugün.Ve geç bile olsa beyaz perdeye uyarlanan Şeytan Geçidi filmini aktaracağım.Buyrun başlayalım.

       Olay bundan 55 sene önce Ural Dağlarının uçsuz bucaksız eteklerinde Kholat Syakhl Dağının doğusunda bulunan yerde geçmiştir.Kholat Dyakhl,Mansi dilinde 'Ölüm Dağı' anlamına gelmektedir.Grubun lideri Igor Alekseievich Dyatlov'un soyadını alan Dyatlov geçidinde gerçekleşmiştir.Uzmanlar ve araştırmacılar dağcıların açıklanamayan bir nedenden dolayı -30 derecede çadırlarını yırtarak yalın ayak çadırlarını terk ettiklerini saptamışlardır.Sonrasında bulunan cesetlerde iki kişinin kaburgasında diğer iki kişinin kafasında kırıklar olduğu tespit edilmiştir.

      Politeknik ve Yudin enstitüsünden dokuz rus öğrenci 28 Ocak 1959 günü Ural dağlarında 2 hafta sürecek geziye başladılar.Gruptaki öğrencilerin isimleri;

1-İgor Aleksieviç Dyatlov
2-Rüstem Vladimiroviç Slobodin
3-Alexander Sergeiviç Kolevatov
4-Zinaida Alekseevna Kolmogorova
5-Yuri Yemifoviç Yudin
6-Lyudmila Alexandrovna Dubinina
7-Yuri Alexieviç Doroşenko
8-Nicolai Vladimiroviç Thibeaux Brignolles
9-Semyon Alexandroviç Zolotarev
10-Yuri Alexeieviç Krovişenko







                 Grubun lideri İgor Dyatlov


     Yolculuğa başlamadan











      Rahatsızlığı yüzünden yolculuğa son anda katılamayan Yuri Yudun ölen dokuz dağcı arkadaşı hakkında şöyle der ; ''Eğer bana Tanrı'ya bir soru sorma hakkı verilseydi,o gece arkadaşlarıma ne olduğunu sorardım'' demiştir.

     Dokuz dağcı 25 ocakta trenle Ivdel'e vardılar.Buradan Vizhai'ye giden bir otobüsle devam ettiler.Ayağı burkulan ve hastalanan Yuri Yudun yolculuğuna son verdi ve Vizhai'den geri döndü.27  Ocak günü grubun görüldüğü son tarih olmuştur.Grup 2 Şubat Günü Oterten bölgesini geçerek Holat Syhal Tepesine vardı.Uzmanlar sonradan incelediği fotoğraflara göre grup saat 5'de çadırlarını kurmuşlar ve kamp yerini oluşturmuşlardı.

     Hastalığı yüzünden geri dönen Yuri Yudun






           Grubun bu bölgeyi neden tercih ettikleri ise belli değil.Çünkü ekip eğer çadır kurdukları yerin 1.5 kilometre ilerisinde ormanlık bölgeye kamp kurmuş olsalardı ağır hava şartlarından kendilerini de korumuş olacaklardı.Böyle bir yeri seçmelerinde ki sebep şu şekilde tahmin ediliyor.Grup birşeyden endişelendi.Rahatsızlanarak geri dönen Yuri Yudun;Dyatlov'un ormanlık alanı tercih etmemesinin sebebi orman örtüsü nedeniyle gözden kaybetmesi korkusu olabilirdi.

        Plan dahilinde grubun 12 Şubat'ta geri dönmesi gerekiyordu.Geldikleri yön olan Vizhai'ye gelip oradan spor kulubüne haber vermeleri gerekiyordu.Ama grubun lideri Igor Dyatlov hastalanarak geri dönen Yuri'ye gecikme olabilir demişti.Birkaç gün için gruptan kimse endişelenmedi.Birkaç gün geçtikten sonra gruptan haber alınamayınca  gönüllüler,polisler ve ordudan helikopterler arama kurtarma çalışmalarına başladılar.



   Bulunduğu haliyle çekilen çadır fotoğrafı



    Raporlara göre çadır içeriden yırtılmıştı.İçeridekiler acele ve panikle dışarı çıkmışlar.Ama neden ?




      Arama ekipleri sonunda 26 Şubat günü olay yerine vardılar.Ekip başkanı daha sonra telgraf çeker ve gördüklerini aktarır.Mikhail Sharavin şöyle demiştir.''Yarıya kadar yırtılmış ve içi kar ile dolmuş çadıra vardık.İçi boş,fakat grup ayakkabılarını bile çadırda bırakarak burayı terk etmiş''yazmaktaydı.

    Yapılan incelemede çadırın içeriden yırtıldığı tespit edildi.Etrafında ise karın altında kalmış olan 7-8 kişiye ait ayak izleri bulundu.Ayak izleri incelendiğinde ise ayakkabı ve çorap giyildiğine ait hiçbir iz bulunamadı.Ayak izleri,yalın ayaklı birine aitti.


   Dedektiflere göre ayak izleri bu gruptaki kişilere aitti.Yani yabancı ayak izi yoktu.Ama gençleri geceleyin o dondurucu soğukta yalın ayak ve daha sonra hiç kullanılmayacak çadırı içeriden yırtarak kaçıracak olay,kuvvet neydi ? Gençler ne görmüştü ?




      Arama kurtarma ekip başkanı Sharavin ayak izlerinin dağın eteğindeki ormana gittiğini ve 500 metre sonra aniden yok olduğunu gördü.Sharavin ilk iki cesedi ormanın sınırında bir ağacın altınta buldu.




     Cesetler Yuri Doroşenko ve Georgy Krinovisşenko'ya aitti.Yanlarında kömürlenmiş ağaç parçaları vardı.Çamın dalları yakılarak kömürlenmiş ve dalları ağacın 5 metre kadar üstünden koparılmıştı.Ve her ikisinin de ayakları çıplaktı.


      Her ikiside ağacın tepesine çıkıp etrafa ve birşeylere bakmışlardı.

   Sonrasında üç ceset daha bulundu.Cesetler grubun lideri Dyavlov,Zina Kolmogorova ve 23 yaşındaki Rüstem Slobodin'e aitti.Cesetler ağaç ve kamp arasındaki sahada 150 metre ara ile bulundu.Cesetler arasındaki mesafeden anlaşıldığı kadarıyla kampa dönerken öldükleri kanaatine varıldı.Daha sonra cesetler üzerinde otopsi yapıldı fakat kesin sonuca ulaşamadılar.


 

     Slobodi'nin kafasında kırık tespit edildi.Ancak bu kırığın ölümcül olmadığı kaaatine vardılar.Adli tıp uzmanlarının otopsi raporunda beş gencin ölüm sebebinin hipotermi olduğu açıklandı.Yani soğuk etkisi ile donarak ölmüşlerdi.

         Araştırmalar 2 ay boyunca devam etti.Ekipler çamlıklardan 75 metre uzaklıkta kalan 4 kişinin cesedini daha buldular.




   Ludmila Dubinina,Alexander Zolataryov,Nicholas Brignollel,Alexander Kolevatov'un cesetlerine ulaşılmıştı.Bulunan cesetler travmatik şekilde ölmüşlerdi.Brignollel'in kafası kırılmış,ubinina ve Zolataryov'un ise kaburgaları kırık halde bulundu.Dubinina'nın ise dili yerinden sökülmüştü.Bu dehşet vericiydi.


        Bulgulara göre cesetlerin dışında tahribat,yara izleri,çarpma gibi bulgulara rastlanmadı.Olay daha da esrarengiz olmaya başladı.Bulunan son dört ceset daha kötü giyimliydi.Giysiler üzerinde yapılan araştırmada çıkan sonuç öylesine şaşkınlık vericiydi ki.Giysilerde yüksek radyasyona rastlanmıştı.

    Ve olaydan birkaç ay sonra rus yetkililer somut bir delil ve itham edecekleri birşey bulamayınca,olayın çözümsüz kaldığını açıkladılar.



       Diğer bulgular;

1-Olay gecesi grubun çektiği fotoğrafta garip turuncu küreler tespit edilmişti.

2-Olay yerinde garip bir metal parçası bulundu.Arama ekipleri tarafından bu onaylandı.

3-Yury Kuntseviç adındaki araştırmacı cesetlerin üzerinde kahverengi bronzlaşmış lekeler olduğunu söyledi.

4-Yury Krinovişenko'nun burnu yoktu.

5-Olay yerinde grup dışında başka bir ayak izine rastlanmadı.Bu bulgu ise başka kişiler tarafından ve Masi yerlileri tarafından öldürülme iddaasını ortadan kaldırmıştı.

6-Grubun son kamp yeri Baykanor uzay üssü ile Novaya Zemlya arasında kuruluydu.Sovyet Rusyanının Nükleer araştırma yaptığı yer arasında kalıyordu.

7-Rüstem Slobodinin ise dudaklarının ve sol yüz kısmının şiş olduğu tespit edildi.Vücudun bazı yerlerinde darp izi vardı.Slobodin bulunduğunda elleri midesini tutuyordu.Bu pozisyona bakarak uzmanlar Slobodinin birşey ile mücadele ettiği kaanatine varmışlardı.Dışarıda ise yabancı ayak izi olmaması bu iddaayı çürüten cinstendi.

8-Grubun 4 kişisinde kamera olduğuna inanılıyordu.Fakat Dyatlov'un kamerası hariç diğer üç kişinin kamerasının içerisinde ne olduğu açıklanmıyor.Bir diğer iddaaya göre Yuri Doroşenko'nun bir günlüğü vardı.Ve bu günlük çadırda bulundu.Tam olarak felaketin neden olduğu günlükte yazdığı söyleniyordu.














     Bu dokuz gencin nasıl ve neden öldüğü hala bulunamamıştır.55 sene içerisinde onlarca iddaa ortaya atıldı.Araştırmalar,kurtarma ekiplerine sorular,röportajlar,belgeseller ve filmler.Hiç birisi kesin ve somut bir şekilde cevap vermiyor.Hala gizemini koruyor.Ama çoğu insanın da inandığı ve olayın sebebi ile ilgili kuvvetli iddaalar vardır.Sovyet ordular R-7 roketleri denemesi yapıyordu.

     Şahsi fikrim ve araştırmalarım aslında benim de bu iddaaya inanmama neden oldu.Dosyaların ve araştırmaların kapanması,delillerin gizlenmesi ve hiçbir açıklamama yapılmamasının nedeni aslında bellidir bana göre.Neden Sovyet yönetimi gizliyordu.Evet kuvvetli bir iddaa.Bir diğer kafalara takılan soru ise;Rus ordusunun öldürmesinin mantıklı gelmemesi.Rus ordusu öldürse delilleri ortadan kaldırır ve tamamen mit bir olay olur ve kimse bu olayı bilmez ve ordu kanıt bırakmazdı.Bu iddaa karmaşık bir iddaa idi.

     Bir doğa olayı çığ düşmesi ve kuvvetli bir fırtına olması iddaasında ise cesetler kolay bir şekilde bulunamazdı.O rakımda ve öyle bir yerdeki çığ düşmesinde cesetlerin bulunması ayları bulurdu.Çığ düşmesi olsa çadır karlar altında bulunurdu.

En kuvvetli ihtimal;olayın sebebi rüzgarın yaptığı türbülans.Bilim adamlarının yaptığı bu açıklama en inandırıcı açıklamalardan birisi.İnfrasound yani türbülansın yaptığı ses.Bu ses ile düzgün düşünememe,baş ağrısı ve ileri derecede huzursuzluk yapıyor.Dağcılar bu sesden kaçmak için çadırlardan çıktılar,yönlerini kaybettiler ve o panikle saçmaladılar.

     Askeri ve nükleer deney bence kuvvetli iddaadır.Vücutlarında radyasyon bulunması en büyük kanıttır.Aslında hiçbir tanık olmadığı için asla bilinmeyecek bir olaydır Dyatlov olayı.

    Dağcıların uzaylı bir cisim ve varlıklar gördüğü iddaa edilmiştir.Son çektikleri fotoğraf ise budur;



     Merak edenler ve olayı yeni öğrenenler internette bu olay ile ilgili sayısız bilgi bulabilirsiniz.Çeşitli belgeseller ve röportajlar yapılmıştır.Onları da izleyebilirsiniz.

     Özetlersek;9 dağcının ölümü hala açıklanamamıştır.Anormal radyasyon,ufolar,gizli testler,hayaletler,askeri deneyler,Mansi yerlileri gibi çeşitli iddaalar var.Ama asla ve asla dağcıların başına ne geldiklerini bilemeyeceğiz.Olayı çok ciddi ve mantıklıca açıklayan çok site var.

   Günümüzde koskocaman yolcu uçağı düşüyor ve hala bulunamıyorsa 55 sene önceki olayın aslında çözülememesi doğal bence.

    Yine de en kuvvetli iddaa nükleer-askeri deneydir.Uzaylı iddaaları pek inandırıcı gelmemektedir.

    Beyazperde kısmına geçelim.Açıkcası bu olay dünya tarihinin en gizemli olayıdır.Ben bu olay ile ilgili daha önceleri film yapılması gerektiğini düşünmüştüm.Fakat Hollywood kayıtsız kalmış.55 sene içerisinde bir gelişme olmamış.2013 yılında filmimiz vizyona giriyor.

    Aslında iyi bir oyuncu kadrosu ile daha kaliteli filmler çekilebilirdi.Filmimiz ile ilgili sadece bilgi vereceğim.




     Yapım :2013-ABD-Rusya-İngiltere
     Vizyon Tarihi : 6 eylül 2013
     Tür :Gizem,Gerilim
     Süre :100 Dakika
     Yönetmen :Renny Harlin
     Oyuncular : Gemma Atkinson,Matt Stokoe,Holly Goss,Richard Reid

    Film el kamerası ile çekilmiştir.Belki bu yüzden biraz eleştiri yağmuruna tutabilirsiniz.Filmde olaya başlama epey sürüyor.Film kesinlikle çok güzel.

     Gökyüzünde turuncu ışık görülmesi,vücuttaki rasyasyon bulunması ve çadırın içinden yırtılarak çıkılması gibi olaylar birebir işlenmiş ve çok gerçekçi olmuştur.

    Dyatlov geçidi vakası ile ilgili yukarıda belirttiğim gibi onlarca bilgi bulabilirsiniz.Belgesellere de ulaşabilirsiniz.Film ile ilgili fikirleri kısa tuttum.Merak edenler filmi de izleyebilir.Ama en mantıklı ve doğru iddaaları belgesellerde bulabilirsiniz.


    İYİ SEYİRLER..


Dyatlov Geçidi Vakası ve Devil's Pass Filmi Dyatlov Geçidi Vakası ve Devil's Pass Filmi Reviewed by asa on 04:35 Rating: 5

1 yorum:

  1. Bende dağcıların görmemeleri gereken bir şeyi gördüklerini ve bu yüzden öldürüldüklerini düşünüyorum, gerçekten dünya tarihindeki en gizemli olaylardan biri. Ve Devil's Pass harika bir film.
    Yazı için teşekkürler^^

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.