Albert Pierrepoint ve Pierrepoint the last Hangman

      ''Yüzlerce idam cezası infazında bulundum.Bütün bu idam cezalarının herhangi bir şekilde suçu önleme,azaltma yönünde faydalı olacağına inanmıyorum.İdam cezası olsa olsa bir öc almadır.

                                                                                                  Albert Pierrepoint


     Cellat yazısını gördüğünüzde belki aklınıza muhtemelen bir cani,bir seri katil gelmiş olabilir.Fakat konumuz tamamen farklı.Bu yazımda Dünya ve İngiliz tarihinin gelmiş geçmiş en fazla adam asmış cellatı Albert Pierrepoint'i anlatacağım.Ve beyazperdeye uyarlanan biyografi filmi cellat filmini inceleyeceğiz.

    Albert Pierrepoint 5 Mart 1905 yılında İngiltere Bradford'da doğmuştur.Cellatlık aileden gelen bir meslek olduğunu söyleyelim.Babası Henry Pierrepoint 105 kişiyi asmıştır.Amcası da cellatdır.Amcasıda mesleki kariyeri boyunca 394 kişiyi asmıştır.Aileden gelen bu mesleği Albert'da devam ettirmiştir.

   Albert'ın babası Henry Pierrepoint meslek hayatı boyunca sürekli günlük tutmuştur.Albert'da babasının izinden giderek günlük tutmuştur.Aslında dünya çapında bir cellatın nam salması çok gariptir.Albert Pierrepoint'in dünyaca nam salması ve filmlere konu olmasının altında ki nedenlere bir göz atalım.

   Onun bu kadar tanınmasının sebeblerinden biri soğukkanlığıdır.Bir haftada 47 kişiyi günde ise 13 kişiyi astığını ve bunun karşısında kılını bile kıpırdatmadan bu benim işim diyebilecek kadar son derece soğukkanlı bir insandır.

      Bunun dışında ise ironik bir şekilde ölüm cezasına karşı olduğunu kendi yazdığı otobiyografi kitabında belirtmiştir.Mesleki kariyerinde tüm dünyaca tanınması yani sıçrama noktası,1932-1956 yılları arasında aralarında nazi üyeleri olan ve Amerikan askerlerininde bulunduğu 433 adam ve 17 kadını infaz etmiştir.

    Majestelerinin en önemli cellatı olmuştur.2.Dünya savaşı Almanya'da görev yapmış ve birçok mahkumuda asmıştır.

   Albert Pierrepoint'in en önemli veye bir başka deyişle en ünlü infazları da vardır.Belsen canavarı olarak bilinen 2.Dünya savaşında Belsen toplama kampında gaz odalarından sorumlu olan ve onlarca insanın ölümüne neden olan SS Subayı olan Josef Kramer'i Hamelin hapishanesinde asmıştır.

             Josef Kramer...

     Bir diğer ünlü infazıda ölüm meleği lakaplı Nazi Almanyasında Bergen-Belsen,Auschvitz gibi önemli toplama kamplarında çalışan Irma Grese'yi idam etmiştir.

          Irma Grese..

 
         Son olarak en ünlü idamına gelirsek 1955 yılında ünlü manken Ruth Ellis'i idam etmiştir.Ruth Ellis ani öfke patlamısı ile adam öldürmekten idam edilmiştir.


        Ruth Ellis..

            Albert Pierrepoint en kısa zamanda adam asabilmek için kendi rekorunu kırarak 7.5 saniyede gibi kısa bir zaman dilinde kişiyi cansız olarak yetkililere teslim eder.Tam bir disiplinle ve soğukkanlığı ile meslek hayatını devam ettirmiştir.

        Albert Pierrepoint 1950'li yıllarda popülerliği can çekişir.Gerçi hiçbir zaman medyatik biri olmamıştır ama ünü artık yavaş yavaş azalmaya başlar.Protestolar başlamıştır.Halk hem adalet sistemine hemde cani olarak suçladıkları Albert Pierrepoint'i protesto eder.Artık emeklilik zamanı gelmiştir.Kariyeri boyunca Nazi suçlularını,kötü nam salmış mafya babalarını asmıştır.1955 yılında emekli olmuştur.Şahsi fikrimce Albert Pierrepoint medya tarafından çok abartılmıştır.Sonuçta bu da bir meslektir.Her ne kadar karşı çıksak yada kabul etsek de.

   Albert Pierrepoint 10 Temmuz 1992 yılında Merseyside'de hayata gözlerini yummuştur.

 

   2005 yılında Adrian Shergold tarafından uyarlanan biyografi filmimize geçelim..

       Yapım : 2005/İngiltere
       Tür :Dram,Biyografi
       Süre : 91 Dakika
       Çıkış Tarihi : 7 Nisan 2006

       Yönetmen :Adrian Shergold
       Oyuncular: Timothy Spall,Eddie Marsan,Nicholas Blene,Juliet Stevenson,James Corden
       Senaryo : Jeff Pope,Bob Mills



       Biyografi filmleri klasmanında çok iyi bir yere sahip olan bir filmdir.Oldukça başarılı olduğunu söylemeliyim.Aslında böyle bir ismin hayat hikayesini Hollywood kaçırmaz diyordum fakat yanılmışım.İngiliz sineması erken davranarak beyazperdeye uyarlamıştır.

     Kesinlikle etkileyici bir filmdir.Sıkıcı bir film değildir.Konu itibari ile ağır ilerlemesi gerekir zaten.Ama bu ağır ilerleme filmden sıkılacak düzeyde değildir.Kamera açıları,eski dönemleri yansıtma,mekan çekimleri ve oyunculuklar olarak başarılı bir filmdir.Özellikle Timothy Spall'ın oyunculuğu göz doldurmaktadır.

      İdamı bekleyen mahkumların son dakikalarını,psikolojilerini yakından göreceksiniz.Aslında cellatlığın ne kadar zor ve ağır duygular içerisinde yapıldığını çok iyi bir şekilde anlayacaksınız.Psikolojik yönü kuvvetli ve başarılı bir filmdir.

   Biyografi filmlerini sevenler bu başarılı filmi izlemeden geçmesin....







   İYİ SEYİRLER...