Tsavo'nun Aslanları ve Hayalet ve Karanlık Filmi

          1898 yılının mart ayında ingilizlerin Hint okyanusunun liman kenti olan Mombasa'dan Uganda'ya kadar uzanacak demiryolu inşaatının Tsavo bölgesinde yer alan Tsavo nehri üzerinde ki köprü inşaatında korkunç ve bir o kadar sıradışı olaylar gerçekleşir.İnşaatın ilk 9 ayı boyunca 140 kişi,özellikle geceleri kaçırılıp iki yelesiz aslan tarafından yenilmiştir.Tarih kayıtlarında Tsavo man eaters olarak geçen bu olayı kısa bir şekilde anlatıp akabinde sinemaya uyarlanan The Ghost and The Darkness( Hayalet ve Karanlık) filmini anlatacağım.


       Olayın geçtiği yer Doğu Afrika ülkesi olan Kenyanın,Mombassa kentinde yer alan Tsavo bölgesidir.
       Tsavo;Kenya ile Tanzanya arasında kalan,bugün Doğu Tsavo ve Batı Tsavo olarak adlandırılan milli park konumunda olan bir yerdir.Bölgeyi Tsavo nehri ortadan ikiye bölmektedir.

     1898 yılında kölelik çok yaygındır.Köleler Afrikanın iç kısmından liman kentine götürülüyordu.Tsavo bölgesi ise bir geçiş bölgesiydi.Nehri geçmeye çalışırken zorlu koşullara dayanamayan sayısız köle ölüyor ve hastalanıyordu.Tsavo River Bridge'nde yapılma amacı aslında buydu.

   
       Tsavo nehri köprüsü yapımı 1897 yılının sonbaharında başladı ve 1898 mart ayına kadar saldırılar oldu.Bu saldırılarda tahminen 135 kişi öldüğü düşünülüyor.Saldırıların sona ermesi inşaatın baş mühendisi ve sorumlusu Yarbay John Henry Pattersonın 2 aslanı öldürmesi ile son bulur.

                                 John Henry Patterson
 

      Bu yaşanan olaylar büyük korku yaratınca çalışmalar durdurulmuştu.Saldırılar yarbay Patterson'un devreye girmesi ile son buldu.Bu saldırıların neden olduğu şöyle belirtilmiştir.


      1898 yılından önce yayınlanmış belgelerde tsavo aslanlarının düzenli bir şekilde katletme kültürüne sahip olduğu belirtilmiştir.1.Dünya savaşında da saldırılar olmuş ve saldırılar nöbetçi askerlerin aslanların tuzağına düşmesi ile başlamıştır.

      Tsavo aslanlarının ise bu saldıralara başlaması 1891 yılında başlamıştır.1891-1893 yılları arasında Güney Sahra bölgesinde hızla yayılan sığır vebası vardı.Telef olan binlerce manda sürüsü vardı.Bu şartlarda aslanların insan eti yemesinden başka seçenekleri yoktu.

 

      Yüzbaşı John Henry Patterson'a göre ölenlerin 28'i hint kökenli geri kalanları ise Afrika işçileri idi.Patterson bu ölümler gerçekleşirken defalarca tuzak kurar ama aslanlar gecenin karanlığında kaybolurlar.Bir akşam yarbay Martini-Enfield tüfeği ile bir aslanı yaralar fakat aslan kaçmayı başarır.Aynı gün aslan tekrar kampa döner ve Patterson'ı kovalar.Yarbay gece boyunca aslanı tam 5 kere vurur.Aslan sabah ölü olarak bulunur.Diğer aslan ise yaralanmasına rağmen kaçar ve kolay kolay yakalanmaz.En sonunda Yarbay Patterson tarafından kafasından ve göğsünden defalarca vurulan aslan ölür.


       Bu saldırıları neden yaptıkları ile ilgili diğer iddaalar ise şöyledir;

     Köprü inşaatı başlamadan önce bölge bir geçiş noktasıydı.Özellikle pazarlanan köleler için.Zorlu şartlarda bölgeyi geçemeyen köleler ölüyor ve yaralanıyordu.Aslanlar kölelerin cesetlerin tadına bakarak insan etine alışmış olabilirlerdi.

    Hindu işçilerinin dini ritüelleri ve ölüleri yakma aslanları iştahlı bir şekilde kampa yaklaştırmış olabilirdi.Zayıf bir iddaa olduğu yüksek.

 
       Öldürülen aslanların boyunun burnunun ucundan kuyruğunun sonuna kadar 9 feet 6 İnches olarak ölçülmüştür.Yani aslanların boyu 3 metre.

      Bu yaşanan olayları ve maceralarını Yarbay John Henry Patterson bir kitapda toplamıştır.
''The Man-Eaters of Tsavo and Other East African Adventures" adlı kitabında yaşanan olayların hepsini anlatmıştır.

        Yarbay kitabı 1907 yılında yazar.Yarbay aslanların postlarını daha sonra 1924 yılında Chicago Field Museum'a satar.İçleri doldurulmuş bir şekilde sergilenir.Günümüzde hala sergilenmektedir.

      Kitaptan uyarlanarak çekilmiş The Ghost and The Darkness filmine geçelim.

        Yönetmen : Stephen Hopkins
        Senaryo : William Goldman
        Müzik : Jerry Goldsmith

        Yapım : 1996-ABD
        Tür :Gerilim,Gizem,Dram,Macera
        Süre : 98 Dakika

        Oyuncular : Michael Douglas
                            Val Kilmer
                            Tom Wilkinson
                            Bernad Hill
                            John Kani
                            Om Puri


               Çok güzel bir yapımdır.Konusu ve senaryosu özgündür.Film sürükleyici ve izleyiciyi içine çeken bir yapım.Görsel olarak ve Afrika manzaraları filme ayrı bir tat katmıştır.Bolca yaratıcılık vardır ama ciddi hatalarda yapılmıştır.Benim gördüğüm ise filmde ölen bir müslümanın cenazesinde fatiha okunuyor ama akabinde ceset yakılıyor.Bu ciddi bir hatadır bana göre.Ya bu adet o yereye özgün birşey yada yönetmen hatası var.Kamera açıları ve yerinde gerilim müzikleri oldukça iyidir.Oyunculuk performansı olarak iki büyük oyuncunun performası,oyunculukları harikadır.

         Filmde aslanların neden insanları yediği konusu işlenmemiştir.Sonuçta ellerinde bir sürü kaynak vardır.Son olarak ise gerçek hikayede aslanlar yelesizdir.Filmde yeleli aslanlar vardır.Buda ayrı bir noktadır.Genel itibariyle film oyunculuk,müzik,kamera açıları ve belgesel tadında olan afrika manzaraları ile oldukça iyi bir yapımdır.Gerçek hikayeyi merak edenler filmi kaçırmasın.



      İYİ SEYİRLER..