Uzaylılar tarafından kaçırılan Travis Walton ve Fire in the sky

          Yaşanmış hikayelerden beyazperdeye uyarlanan onlarca film vardır.Tarihteki önemli olaylar,sıradışı vakalar,seri katiller gibi birçok konu sinemada yer bulmuştur.Fakat belirtmeliyim ki ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemeyiz ama uzaylılar ve uzay temalı filmler benim her zaman ilgi odağım olmuştur.Bir de yaşanmış bir hikaye olması durumu daha da çekici hale getirdi benim için.Bu yazımda sizlere 1975 yılında uzaylılar tarafından kaçırılan Travis Waltonun yaşadığı deneyimleri kısa bir şekilde sizlere aktaracağım.Ve bu garip hikayenin sinemada ki temsilcisi Fire In The Sky (Gökyüzünde Ateş ) filmini inceleyeceğiz.Buyrun başlayalım.

       5 kasım 1975 günü Arizona'da Sitgraves Ulusal Ormanı'nda düzenleme yapmak için yedi işçi yola koyulur.Bu yedi işçinin arasında Travis Walton da vardır.İşleri biten işçiler grubun ustabaşısı Mike Rogers'a ait kamyonet ile birlikte vlerine dönmek üzere yola koyulurlar.Akşam saat 6:00 gibi yola koyulan işçiler kısa bir süre sonra,yoldaki ağaçlıkların arasında esrarengiz bir parlaklık farkettiler.Ve ardında da yakınlıkta ki bir açıklıkta disk biçiminde bir ufonun havada durduğunu söylediler.


       Cismi gören Walton ve arkadaşları şok oldular.Travis kamyonun durmasını tam beklemeden arabadan çıkıp gökte hareketsiz şekilde duran nesneye doğru ilerledi.Daha iyi bir şekilde görebilmek için,elinde ki pilli feneri kullanıyordu.Arkadaşları ise ona geri gelmesini ve dikkatli olması için bağırıyorken,Travis hiç kıpırdamadan Ufo'yu izlemeye devam ediyordu.

      Sonra cisimden geldiği sanılan bir ses duyuldu.Travis Walton oradan uzaklaşmak için geriye doğru birkaç adım attı.Ancak arkadaşları cisimden çıkan yeşilimsi ışığın Travis'e uzandığını,vücudun üst kısmından yakalayarak onu yukarı kaldırdığını gördüler.Ustabaşı Mike Rogers büyük bir tehlike olduğunu farketti ve kamyonu çalıştırarak hızla bölgeyi terk ettiler.

     500 metre kadar ileride durduklarında arkalarına dehşet ile baktılar.Travis'i gördükleri yerden yükselen ışığın,gökyüzünün kuzey doğu bölgesinden doğru kaybolduğunu gördüler.Geri Travis'i aramaya döndüler fakat Travis'i bulamadılar.Böyle uzaylılar tarafından kaçırılan Travis Walton 5 gün boyunca ortalıkta yoktu.

    Ustabaşı Rogers en yakın yerleşim birimi Heber'e gidip durumu şerife bildirmeye karar verdi.Aslında işçiler aralarında bu konuyu tartışıyorlardı.Travis Walton'un kayboluşunu anlatsalar bile kimseyi ikna edemeyeceklerini düşünüyordu.

             Nitekim de öyle olur.İşçiler kendilerini şerife inandıramaz.Durum karşısında suçlu bulunan işçiler çok zor günlerden geçerler.Aileleri bile dahil kendilerini katil olduğunun fikrine bile kapılırlar.İşçiler 10 Kasım günü yalan makinesinden geçirilir.Araştırma boyunca Travis Walton'a zarar vermedikleri kanıtlanır.Fakat Travis 5 gün neredeydi ?

          5 gün boyunca bütün ekiplerin aramasından sonra hiçbir yerde bulunamayan Walton,yaşadığı yerden 19 km uzaklıkta bir telefon kulübesinden kız kardeşini arar ve kaybolduğu yerin yakınlarında başka bir yeri tarif eder.Genç adam kafası karışık bir halde bulundu.Vücudunda ise şiddetli ağrılar vardı.

         Yüzü solgundu.Travis Walton yeterince kendine geldikten sonra başına gelenleri anlatmaya başladı.Walton ışık demetinin kendisine çarpmasıyla bir baygınlık geçirmiş ve uyandığında kendini sıcak,nemli,alçak tavanlı bir oda da bulmuştu.Gözlerini açtığında üç tane uzaylı ona bakmaktaydı.Travis'in tasvirlerine göre uzaylıların boyları 1.50 den daha kısa,saçsız ve büyük başları vardı.Tbeşir beyazı,yarısaydam bir tene sahiptiler.Kulakları,burunları ve ağızları çok ufaktı.

      Uzaylılar ve Walton arasında iletişim olmamış.Walton kaçmaya çalışırken uzaylının bir tanesine vurup diğerinin kaçmasını sağlamış.Walton içinde bulunduğu cisimde gezerken alışılmamış sandalye çıkmış ve bu sandalyede çeşitli tuşlar varmış.Tuşlara basıldığında cisim yan yattığını söylemiştir.Tam o sırada 1.80 metre boylarında biri onu dışarı çıkardı.

    İnsana benzeyen bu varlık Walton'a aracı gezdirmeye başlattı.Bir odaya girdiler ve orada bir kadın vardı.Walton'ı bir yere yatırdılar ve oksijen maskesi taktılar.Walton o esnada bayılır.Uyandığında ise telefon kulubesinde bulur kendisini.

    Travis Walton'un başından geçen bu olayın oldukça ilginç olduğunu belirtmeliyim.Başından geçen bu olay büyük tartışmalara yol açmıştır.Psikiyatristler onun doğru söylediğini savunuyorlardı.

   Travis Walton yaşadığı deneyimleri 1978 yılında Fire In The Sky kitabında anlatmıştır.Olayı merak edenler kitabı okuyabilir.

       Filmimiz kitaptan uyarlanarak 1993 yılında beyazperdeye uyarlanmıştır.Filmimize yavaş yavaş geçelim.

           Yapım : 1993/Amerika
           Süre :109 Dakika
           Tür :Bilim kurgu,gizem,gerilim,dram
           Bütçe:15 Milyon Dolar
           Hasılat : 20 Milyon Dolar

           Oyuncular: Robert Lieberman
           Yönetmen :Robert Patrick,James Garner,Craig Sheffer,Henry Thomas,Peter Berg


      Travis Walton'ın yaşadığı olaylar oldukça gerçekçi bir şekilde aktarılmış.Biyografi filmlerinde benim için ayrı bir yere sahiptir.Oldukça güzel bir filmdir.90'lı yılların kıyıda köşede kalmış bir filmi olduğunu belirtmeliyim.

     Film gizemli ve konusu itibariyle sizleri kendine çekiyor ve kendini izlettiriyor.Gerçek bir hikayeden yola çıkıp oluşturulması filmi izlenebilir bir unsur haline getiriyor.Süresi oldukça iyidir.

    Eğer bu konulara ilgiliyseniz film beklentilerinizi fazlası ile karşılayacaktır.Travis Walton'ın yaşadığı olayları merak ediyorsanız filmi kesinlikle izleyin.İsteyenler daha kapsamlı bir şekilde araştırma yapıp,kitabı okuyabilirler.



  İYİ SEYİRLER...